11 Ocak 2010 Pazartesi

ramon tamir atölyesi yirmi dört


Roman bitmişti, çünkü Ramon onu ve dünyasını yaratan ilk hatayı düzeltmiş, varolmamayı seçmişti. Önce küçük vücudundaki tüm kan çekilmeye başladı. İçinin boşaldığını, bir yokluğu doldurmak üzere kaybolduğunu hissetti Ramon. Derisi, eti, kemikleri; sonra Atölye, küçük adamlar, Turkut, değirmenler, keçi; hepsiyle birlikte bir yokluğa sürükleniyordu. Goyun’u gördü, öyle sandı ya da, düzeltemediği tek şey onun için yolu açıyordu sanki. Sonsuz bir kelime denizinin içine girdi, oradan çıkamayacağını biliyordu, çünkü her şey orada başlar, orada biterdi. Her şeyi yaratan kelimeler birbirlerine karışır, yeni cümleler kurar, yeni hayatlar verirken; bazı cümlelerin dağılması, bir şeylerin bitmesi gerekiyordu. Yazar kağıt tomarını önüne çekti. Ramon’un bıraktığı kalemi aldı, en arkadaki sayfayı açtı, kelimelerin bittiği yere, “bitirmek için bile, kelimelere ihtiyaç var: SON” yazdı.

*birlikte düşünen: serpil.
**ramon tamir atölyesi: oyungezer aralık 2007 - kasım 2009


3 yorum:

illegalizma dedi ki...

K.Mehmet Kentel...

Süper bir kalemin var Oyungezer de tam manasıyla tanıştım seninle 3 yıldır faal olarak takip ediyorum oradan ayrılman beni üzdü ama burada olman da ayrıca sevindirdi senve yazılarını okumak güzel anlam arayışları Dil meselesi hepsi eşsiz yapıtlar...

10 Şubat 2010 13:51
inesis. dedi ki...

çok teşekkür ederim söylediklerine, bunları duymak, abarttığını düşünsem de, çok güzel.

10 Şubat 2010 18:56
illegalizma dedi ki...

Yok Yok abartı yok inan bana dediğim gibi Çok etkileniyorum bende tek tük yazıyorum. Anlam arayışları yazıların çok güzel çok derinlerde içten içe eşsiz bir haykırış var içime dolan seni sürekli okumak isterim Bu arada teşekkür ederim Ali TUNÇTÜRK

11 Şubat 2010 23:20